Ailesiyle telefonla konuşan Can Atalay’dan dikkat çeken sözler

Marmara Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda (Silivri Cezaevi) bulunan TİP Hatay Milletvekili Can Atalay, annesi Şükran Atalay ve babası Mustafa Atalay ile haftalık telefon görüşmesini yaptı.

Türkiye İşçi Partisi tarafından sosyal medyada paylaşılan o görüntülerde annesinin “Eğer Mecliste olabilseydin Türkiye halklarına ve Hatay halkına ne söylemek isterdin” sorusuna yanıt veren Can Atalay, sözlerine TBMM’deki konuşmasını tamamlamasının ardından kalp krizinden yaşamını yitiren Saadet Partisi Milletvekili Hasan Bitmez’i anarak başladı.

Can Atalay, “Son nefesine kadar Filistin halkının derdini dillendirme iradesini gösteren Hasan Bitmez’in hatırası önünde saygıyla eğiliyorum” dedi.

ÇOCUĞUNA 10 LİRA VEREMEYEN İŞÇİYİ HATIRLATTI

Görüşmede, TBMM’deki bütçe görüşmelerine değinen Can Atalay, şunları söyledi:

– Şimdi bu, 6 Şubat’tan sonra, yani o büyük depremden sonraki ilk merkezi bütçe, genel bütçe görüşmesi. Biraz önce buraya gelmeden, Türk-İş logosu önünde bir işçinin, Türk-İş’in Asgari Ücret Tespit Komisyonu’na temsilci olarak gönderdiği bir işçinin konuşmasını dinledim. Sadece benim değil, dinleyen herkesin ciğeri dağlanmıştır.

– Diyor ki o işçi kardeş, ‘Çocuğum benden Öğretmenler Günü için yapılacak faaliyete katkı payı olmak üzere 10 lira istedi, veremedim. 10 lirayı borç almaya gittim.’

– Türkiye’nin başka gündemi yoktur, Türkiye’nin tek gündemi budur. Türkiye’nin tek gündemi, yoksulluğun istismarıdır. Türkiye’nin tek gündemi gelirde adaletsizliktir, gelirde eşitsizliktir, vergide adaletsizliktir, vergide eşitsizliktir. Türkiye’nin tek gündemi, öğün atlamak zorunda kalan çocuklardır, yatağa aç giren çocuklardır.

– Türkiye’nin tek gündemi kamu hizmeti kötü ifa ediliyor diye ya da piyasa koşullarına teslim ediliyor, falanca tarikata teslim ediliyor diye göz göre göre ölüme gönderilen insanlardır. Türkiye’nin gündemi budur” diye konuştu.

“GENEL BÜTÇEDE HATAY YOK”

Kendisini milletvekili seçen Hataylıların sorunlarını da dile getiren seslenen Atalay, şöyle devam etti:

– O genel bütçede deprem bölgesi yok, genel bütçede Hatay yok. Esas olması gereken şey yok bu genel bütçede. Bu genel bütçeyle çözülmesi gereken, konuşulması gereken şeylerin hiçbirisi yok. Hatay’ı gün gün takip etmeye çalışıyorum.

– Hatay’da çözülmesi gereken sorunlar çözülmedi. Altyapı çöktü, buna ilişkin alınması gereken tedbirler neredeyse 11 ay olacak alınmadı hala. Hatay’da enkaz kaldırmaya ilişkin, atık yönetmeliğine ilişkin sorunlar çözülmedi, giderek derinleşiyor. Üstelik Hatay’da öyle bir altyapı sorunu, öyle bir sıkıntı yaşanıyor ki; havalar soğudu, sürekli elektirler kesiliyor. Elektriği kesilen yurttaşlar ısınamıyorlar, herhangi bir faaliyet sürdüremiyorlar.

– Şunu konuşmak durumundayız, depremden bu yana son 10 aydır 4 kere İskenderun çok ciddi taşkın ve sel yaşadı. Geçtiğimiz 10 ay içerisinde buna ilişkin ne tedbir alındı bunu konuşmak zorundayız. Enkaz kaldırmasına, atık yönetmeliğine ilişkin bunca zamandır alınamayan tedbirleri konuşmak zorundayız. Başta depremin konuşulması lazım, bu konuşulmuyor. Hayretle izliyorum. Durum budur. Nerede olduğum belli, koşullar belli, dolayısıyla yapacak bir şey yok.

ANNE-BABANIN HÜZÜNLÜ HALLERİ DİKKAT ÇEKTİ

Gezi Davası kapsamında cezaevinde bulunan, Anayasa Mahkemesi’nin iki kez ‘hak ihlali’ kararı vermesine rağmen tahliye edilmeyen oğulları Can Atalay ile yaptıkları kısa telefon görüşmesinin ardından anne Şükran Atalay ve baba Mustafa Atalay’ın hüzünlü halleri dikkat çekti.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir